ABANOZ
(Diospyros ebenum), tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç türüdür. Çok sert bir yapıda olup iyi cila tutar. İç odunu siyah, dış odunu külrengi olup, özgül ağırlığı 1,08 gr/cm3 olan değerli bir ağaçtır. İyi abanoz çok ağırdır, siyaha yakın renktedir, suda batar ve yalnızca ağacın orta bölümünden elde edilir. Rengi, dayanıklılığı, sertliği ve iyi cila tutma özelliği nedeniyle genellikle marangozlukta, ağaç kakma işlerinde, kaliteli piyanoların siyah tuşlarında ve değerli müzik aletlerinin bazı bölümlerinde kullanılır.
AGREGA
Harç malzemesinin ana bölümünü meydana getiren, kırma taş, çakıl, kum, cüruf gibi malzemeye verilen ad. Kum ve çakıl, doğal olduğu gibi daha büyük taşların kırılmasıyla da elde edilebilir. Uygun nitelikteki yüksek fırın cürufu vb. şekilde elde edilmiş gereçler de yerine göre agrega olarak kullanılabilir.
AKÇE GEÇMEZ
Taş duvar işlerinde derzsiz ya da sıfır derz anlamında kullanılan bir terimdir.
Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun.
Minare, kubbe vb. yüksek yerlerin tepesine yerleştirilen, taş veya madenden yapılmış hilal, lale vb. formda süslü tepelik. Alem, şekli itibariyle genellikle hilal, küçük küp, boyun, armut, bilezik, büyük küp, kazan gibi bölümlerden oluşur. Bakırdan yapılmış olan alemlerin üzerine genellikle altın varak kaplanır.
Alçı taşının, özel fırınlarda pişirilmesi ile üretilen toz madde. Su ile karıştırılınca çabuk priz alarak katılaşma ve sertleşme özelliği olduğundan yapılarda sıva ve süsleme işlerinde kullanılmaktadır.
Revzen. Kalıp içerisine dökülen alçı ve renkli ya da renksiz cam parçaları ile yapılan desenli içlik pencere.
Aşağıdan yukarıya doğru ardışık olarak sıralanan, farklı malzeme dizileriyle oluşturulmuş olan duvar. Genel olarak, taş ve tuğla kullanılarak yapılır.
19. Yüzyılın başlarında Avrupa’da ortaya çıkan, etkisini mimarlıkta ve dekoratif sanatlarda gösteren bir süsleme tarzı. Antik Yunan ve Roma biçimleri sadeleştirerek kullanılmıştır. Türk Ampir sanatında, Türk Baroğu’na göre daha sade ve klasik öğeler kullanılır. Genel olarak, Türk Baroğu ile Ampiri arasında kesin bir çizgi yoktur. İstanbul Cağaloğlu’ndaki Sultan II. Mahmut Türbesi Türk Ampir sanatının örnekleri arasındadır.
Amonyum sülfat ve kalsiyum karbonattan üretilen, doğal bir mineral. Restorasyonda taş ve kalemişi bezemelerin kimyasal temizliğinde kullanılmaktadır.
Magmanın yer kabuğu derinliklerinden yüzeye çıkarak oldukça süratli bir şekilde soğuması sonucu ortaya çıkmış, kristaller ve camsı malzemelerden oluşan volkanik bir kayaç türü. Ankara Gölbaşı civarında bol miktarda bulunması sebebiyle Ankara taşı olarak da bilinmektedir. Birim ağırlığı 2600-2800 kg/m3 arasında değişir.
Kenetleme, tutturma işlemi.
Şekil olarak armut biçiminde olan. Armudi külah şekli minare külahlarında ahşap malzeme ile yapılmıştır.
Belirli bir düzen gözetilmeden kaba taşlar ile yapılan yol kaplaması türü. Osmanlı döneminde genellikle Arnavut ustalar tarafından yapıldığı için bu adı almıştır.
Birçok organik maddeyi eritmekte kullanılan, uçucu, kolayca alev alan, eter kokusunda, renksiz sıvıdır. Organik solventlerin çoğuyla kolaylıkla karışır ve distile suda tüm oranlarda çözünür. Yağ, mum, reçine, kauçuk, plastik ve vernik gibi malzemeler için çözücü olarak kullanılır.
Duvarlarda pencere üzerlerindeki kemer içlerinde ve çeşmelerde musluğun takıldığı, düz veya bezemeli olan düşey taş.
BABA
1. Ahşap asma çatı makasında, aşıktan gelen yükü yanlamalara aktaran, gerginin asıldığı bir çeşit dikme. 2. Merdiven trabzanlarının oturtulduğu dikme.
Ahşap iskeletli duvar ve tavanlarda çakılmış çıtalar üzerine yapılan kıtıklı bir sıva türü.
Genç işçi arıların karın halkalarındaki mum salgı bezlerince salgılanan, karın halkaları arasından çıkarken hava ile teması sonucu katılaşarak pulcuk haline geçen, salgılandığı anda beyaz renkte olan ve daha sonra koyulaşan bir arı ürünüdür. Balmumu ilaç sektöründe, mobilyacılıkta cila yapımında, heykel, bazı boya ve mum yapımında kullanılır.
17. ve 18. yüzyıllarda bütün Avrupa’ya egemen olan üslup. Yurdumuzda 18. yüzyılın ortasından itibaren Batılı etkiler ile birlikte Barok sanatı mimari eserlerimizde görülmeye başlanmıştır. Barok kalemişi sanatında S ve C kıvrımlar ile birlikte istiridye ve yaprak desenleri bol miktarda kullanılır. En büyük özelliği gölge ve ışık renkleri kullanılarak desenlere üç boyut verilmesidir. Canlı renklerden ziyade pastel tonlar kullanılır.
BAZALT TAŞI
Erimiş lavların yerkabuğu çatlaklarından dışarı çıkarak yavaş yavaş soğuması ile oluşmuş volkanik bir kayaç türü. Rengi kurşuni veya siyah olup, yoğunluğu diğer volkanik kayaçlara göre daha fazla ve ağırdır. Sert bir kayaç olduğu için işlenmesi zordur. Bazaltın birim ağırlığı 2780-3000 kg/m3 arasında değişir. Sert ve dayanıklı oluşu sebebiyle yapı taşı ve kaldırım taşı olarak kullanılmaktadır.
1. Her bir. 2. Sıvıları muhafaza etmek için kullanılan, cam, porselen veya plastikten yapılmış, silindir şeklinde bir kap.
BEZİR YAĞI
Keten tohumundan üretilen, yağlıboya ve vernik yapımında kullanılan bir yağ çeşidi. Kozmetik ve boya sektöründe kullanılır.
Neşter. Özellikle cerrahide ve ince işlerde kullanılan kesici alet.
Bisturi sapına takılan tek kullanımlık kesici uç.
Grobeton altına dökülen, genelde mıcır veya kırılmış molozdan oluşan, ortalama 15 santim kalınlığında, su yalıtımına karşı yapılan katman.
Hayvan derisi, kemik yahut sinirlerinde bulunan jelatinden üretilen protein esaslı hayvansal kökenli tutkal. En az 30-40 C derece sıcak suda eritilerek kullanılır. Bal kıvamına gelince sıcak olarak sürülür. 24 saatte yüksek mukavemete ulaşır. Kullanılmayan sulu yapıştırıcı dolapta saklanılarak 1 ay kadar kullanılabilir. Geleneksel üretim tekniğinin gerektiği her türlü ahşap işinde kullanılır. Vitray sanatında cam koparma tekniği gibi işlerde kullanılır.
Kaldırım veya refüj kenarlarına yerleştirilen granit vb. doğal yada yapay taş.
BOYA SÖKÜCÜ
Özellikle yağlı boyaların yüzeyden sökülmesi ve temizlenmesi için kullanılan kimyasal içerikli eritgen malzeme.
Tunç. Bakır ve kalayın karışımından oluşan bir alaşım. Mimari eserlerde sütun bilezikleri, döküm korkuluklar, kapı kulp ve rozetlerinde bolca kullanılmıştır.
Taş sütunların kaide ve başlıkla birleştiği bölümlerde yer alan, genellikle bakır veya bronzdan yapılmış metal halka.
Cıvata
Doğadaki bulutların stilize edilmesiyle ortaya çıkmış olan motif. Süsleme sanatlarında bu motife Çin bulutu da denmektedir.
CAM FANUS
Aydınlatma işlerinde ve hamam kubbelerinde kullanılan, üstü kısmı topuzlu fanus şeklinde cam kase.
Doğramalara cam takılması için kullanılan, İspanyol üstübeci, beziryağı ve litopon karışımından yapılan plastik nitelikte bir madde.
Hamamlarda döşeme taşlarını taşıyan kagir ayaklar arasında kalan ve külhana bağlantılı olan boşluk. Göbek taşının altındaki yer. Hamamın döşeme taşları külhan bölümünden gelen ve daha sonra tütekliklerle dışarıya atılan dumanla ısıtılır.
Ahşap, taş, mermer vb. malzemelerin yüzeylerini dış etkilerden korumak yada parlak bir görünüş vermek amacıyla üzerlerine sürülen doğal veya kimyasal madde.
Dere ve deniz kıyılarında, suyun akıntısıyla yuvarlanması sonucu zaman içerisinde aşınarak toparlak hale gelen çoğunlukla badem veya yuvarlak şekilli ufak taş.
ÇAM KERESTE
Pinus adıyla da bilinen, çamgiller familyasına ait kozalaklı bir ağaç çeşidinden üretilen kereste. Birim ağırlığı türlerine göre ortalama 370 – 550 kg/m3 arasında değişmektedir. Kapı, pencere, tavan ve döşeme işlerinde kullanılır. Rengi sarımsı olmakla birlikte bazı türlerinde ise kızıldır.
1. Bir malzemeyi boyutlarına göre ayırmak. 2. Moloz taşının kenarlarını çekiçle düzeltip dikdörtgen ya da çok kenar yüzlü düzgün bir biçim vermek.
Çelik malzemeden üretilmiş, spiral sarımlı, genellikle elektrik işlerinde kabloların yerleştirildiği uzun boru.
ÇENTİK
Bir şeyin kenarına, kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik veya çizgi.
Su ile karıştırılmış akıcı kıvamda çimento.
Duvar kaplaması olarak kullanılan, fırında pişirilerek hazırlanan, bir yüzü sırlı ve genellikle bezemeli, öteki yüzü gözenekli pişmiş toprak karo veya çanak çömlek şeklinde malzeme. Çin’de beyaz toprakla yapılan ve fağfuri denilen sırlı seramiklere benzerliklerinden dolayı, Çin’e ait anlamında çini denilmiştir. Osmanlı döneminde, levha halindeki çini için kâşi, çanak-çömlek için de evâni sözcüklerini kullanarak bu iki türü birbirinden ayırmışlardır. Çini yapan sanatkâra da Kâşîger denir.
ÇİNTEMÂNİ
Tezyînatta kullanılan ve ikisi altta, biri üstte olmak üzere üç yuvarlak ve dalgalı iki çizgiden meydana gelen bir süsleme unsurudur. Bu iki şekil bir arada kullanıldığı gibi, üç yuvarlak benek bazen yalnız olarak da kullanılabilmektedir
Çatılarda yağmur ve kar sularını bina duvarlarından uzağa akıtmak için yapılmış olan dışarı doğru uzanmış oluk.
1. Kâgir yapılarda aşınmış durumdaki taşları bulunduğu yerden çıkararak yerine yeni taşın koyulması işlemi. 2. Ahşap malzemenin çalışmasını azaltmak amacıyla üzerinde ince paralel yarıklar açma işlemi.
DEKUPAJ
1. Bir şeyin çevresini kesip çıkarmak. 2. Değişik renk ve desenlerde ahşap veya kağıt parçaları kullanılarak yapılan kaplama sanatı.
DERZ
Duvar yüzeylerinde taş veya tuğla arasında kalan bölümleri dolduran harçlı kısım.
DIŞLIK PENCERE
Geniş duvarların dış tarafında kalan, genellikle düz, fil gözü veya şişedibi camlı, alçı yada beyaz çimentodan yapılmış şebekeli pencere.
DİMETİL FORMAMİD
Apolar aprotik bir solventtir. Su ve pek çok organik solventlerle karışabilir. Hafif amonyak kokulu olup az uçucudur. Buharı yanıcıdır. Suni madde sanayinde çok kullanılır. Vinil reçineler ve asetilen için çözücü olarak kullanılır.
Zeytingiller familyasından olan bir ağaç türünden üretilen kereste. Birim ağırlığı 680-710 kg/m3 tür. Sert, ağır ve sıkı yapılı bir ağaçtır. Kolay işlenir, zor yarılır. Kuru ortamda dayanıklıdır. Havanın değişen etkilerinden çabuk bozulur. Böcekler ve mikroorganizmalara karşı dayanıklıdır. Tutkal, çivi ve vida ile orta derecede bağlantı kurar. İyi vernik tutar. Su bazlı boyalar ile zor boyanır.
Tezyinat işlerinde bir çeşit ahşap üstü boyama ve renk verme sanatı. 15. YY. da Edirne’de ortaya çıkmasından dolayı bu tür süslemeli ahşap işlerine Edirne işi anlamında Edirnekâri denilmiştir.Edirnekâri bezeme, konak ve evlerin tavanlarında, dolap kapaklarında, çekmecelerde ve lambalık gibi eşyalarda uygulanmıştır. Bu teknikte natüralist çiçek motifleriyle oluşturulmuş desenler, en ince ayrıntılarına kadar işlenmiştir. Ayrıca ahşap üstüne yapılan motiflerin bazı kısımları, alçı ile hafif kabartma tekniğinde rölyef olarak da çalışılmış ve bu kabartmalar altın varak ile kaplanmıştır.
Etilendiamin tetraasetik asit bileşiğinin kısaltmasıdır. Restorasyon işlerinde taş ve mermerlerin kimyasal temizliğinde AB57 karışımında kullanılmaktadır.
Geleneksel Türk evlerinde üst kat çıkmalarını desteklemek için yerleştirilen eğimli ahşap göğüsleme elemanı.
Çok renkli. Renkli camlar ile yapılan içlik pencere.
Çeşitli yöntemlerle, değişik kimyasal maddelerin ahşabın bünyesine emdirilmesi işlemidir. Ahşabın düşmanları olan her türlü nemli ortam, mantar, böcek vb. olumsuz etkiler yok etmek amacıyla uygulanır.
Ahşap malzemeyi korumak amacıyla kimyasal işlemin uygulandığı tesis.
Bir sıvıyı veya ilacı vücuda vermekte kullanılan, ucunda iğne bulunan basınçlı bir aygıt.
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kişi.
Maden, cam veya beton parçalarını birbirlerine yapıştırmakta kullanılan bir çeşit sentetik reçine.
Kalıp ile resim baskı, çoğaltma yöntemi.
Etanol. İki karbonlu, bir değerli alkol. Alkollü içkilerde bulunan bu madde, halk arasında ispirto olarak tanınır. Etil alkol, alkol mayalanmasıyla elde edilir. Renksiz, hoş kokulu, su ile her oranda karışabilen bir sıvıdır. Eksi 112 °C de donar, 78 °C ta kaynar. Etil alkol, içki, ispirto ve kolonya dışında, birçok organik maddenin sentezinde, ayrıca çözücü ve yakacak olarak da kullanılır.
Pahlı. Pahlanmış köşe anlamında kullandıkları bir terim.
Aşırı süslü. Özellikle çok süslü ve çok renkli alçı içlik pencereler için kullanılan bir terim.
İnce çizgi. Kalemişlerinde motif ve pano çevrelerinde kullanılan çizgi.
Fresko. İtalyanca bir terim olan fresk, taze anlamına gelen Fresco dan gelmektedir. Yaş halde ve henüz tam kurumamış olan kireç sıva üzerine, boyanın, suluboya tekniğinde sürülerek uygulandığı bir duvar resmi tekniğidir. Bu teknikte boyalar, sıvanın içerisine nüfuz ederek kalınca bir renkli sıva tabakası oluşturduğundan, yapılan resim çok dayanıklıdır.
İki yapı gereci arasında yada yapının iki bölümü arasında bulunan aralık, derz.
Galvaniz, korozyona karşı metalin çinko ile kaplanması işlemi.
Hindistan’da yetişen bir ağaçtan elde edilen ve ispirto ile eritilerek mobilya cilalama işlerinde kullanılan bir tür reçine.
Kalemişi sanatında genel olarak barok, rokoko ve ampir üslubunda kullanılan teknik.
Sert ve kristal yapılı minerallerden meydana gelen, taneli görünüşlü, magmatik derinlik kayacı. Sert ve işlenmesinin zor oluşu sebebiyle çoğunlukla taş döşeme işlerinde kullanılır.
Düşük dozlu, demirsiz beton, kaba beton.
Birbirine dik olarak, haç biçiminde kesen iki tonozdan meydana gelen tonoz örtüsü.
Duvar üstünü örterek, yağmur ve kar sularını yanlara akıtan şapka. Taş, beton, tuğla, kiremit vb. her tür malzemeden yapılabilir.
Hatai. Çin Türkistan’ından doğmuş olan bu motife, doğum yeri sebebiyle Hatâî – Hatâyî ismi verilmiştir. Hatâyî, çesitli çiçeklerin dikine kesitinin anatomik çizgilerinin üslûplaştırılmasıyla ortaya çıkan bir motiftir. Kalemişi, çini ve tezhip sanatlarında bolca kullanılmıştır.
1. Yığma veya hımış yapılarda ağırlığı yatay olarak dağıtmak ve duvarların düşey doğrultudaki çatlamalarını önlemek üzere duvar içine yatay olarak boydan boya uzatılan ahşap veya tuğla bağlama öğesi. 2. Kiriş.
Hat sanatı ile uğraşan, güzel yazı yazan kişi.
Kadife, çuha, yün vb .tekstil ürünlerinin yüzeyindeki ince tüy.
Geometrik şekillerden oluşan bezeme, süsleme.
Kil veya silis içeren kireç taşlarının yakılması ve öğütülerek veya öğütülmeden söndürülmesi ile toz halinde üretilen kireçlerdir. Doğal hidrolik kireçler, su içerisinde priz alma ve sertleşme özelliklerine sahiptir.
Tuğla tozu, kireç ve su karışımı ile yapılan bir tür harç.
Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi. Laboratuar ortamında analitik ayırma teknikleri ile organik maddeler için ayırma, analiz ve saflaştırma işlemi.
İyi bir duruma getirmek. İyileştirmek, düzeltmek
Bazı taş minarelerde minarenin iç yüzünde gövde ile aynı nitelikte ikinci bir cidar olan minare.
Revzen. Yapının iç bölüme bakan nakışlı, camlı, alçı pencere.
Taklit. Bir objenin taklidi.
Taş işlerinde yüzeyi ince bir şekilde yontmak veya tesviye etmek için kullanılan, metalden yapılmış, dişleri ince taşçı aleti.
Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine serilmesi, açılmış hâli.
Etil alkolden üretilmiş kimyasal bir malzeme.
Madenleri ergitme, sıvı durumuna getirme.
Yalıtılmış, geçirgenliği engellenmiş.
Yeraltı Radarı. Yakın yüzey araştırmaları için kullanılan yüksek frekanslı elektromanyetik prensip ile çalışan bir jeofizik yöntemi.
Bezeme amacıyla yapılan yarım küre biçiminde kabartma süs öğesi. Taş, alçı, çini, metal ve ahşap malzemeden yapılmaktadır.
(Kalemkâri) Mimaride, kubbe, tavan, duvar vb. yerleri süslemek maksadıyla, sıva, ahşap, taş, bez ve deri gibi yüzeylerin üzerine renkli boyalar ve bazen de altın varak kullanılarak, fırçalar ile yapılan süsleme sanatı. Bu işi yapan sanatkâra Kalemkâr veya Nakkaş denilmektedir.
1. Kalemişi sanatı ile uğraşan sanatçı, nakkaş. 2. Madeni eşya üzerine kazıyarak şekil yapan sanatçı.
Kireçtaşı. Mineralojik bileşiminde asgari %90 kalsit minerali bulunan kayaçlara kalker adı verilmektedir.
Kızdırma kaybı. Bir maddenin nemini ve karbondioksit gibi uçucu maddelerini uzaklaştırmak için o maddeyi erime noktasının altında ısıtma işlemi.
Ahşap parçaları birleştirmek veya sıkıştırmak için kullanılan konik şekilde ahşap takoz.
Selülozun bir asetik asit türeviyle reaksiyonu sonucu elde edilen kimyasal malzeme. Gıdalarda kıvam artırıcı, kristalleşmeyi önleyici stabilizatör olarak kullanılan bir katkı maddesidir. Yüzey temizlik işlerinde AB57 kimyasal karışımının jel haline gelebilmesi için kıvam artırıcı olarak kullanılmaktadır.
Kâgir. Taş, tuğla ve kerpiçten yapılmış her tür yapı.
Çelik, betonarme veya ahşap iskeletle taşınan yapıların ana strüktürü.
Bu iş için üretilmiş makine ile, betonu silindir şeklinde delerek, silindir içerisinde kalan ve havuca benzeyen betonu çıkartma işlemi.
Yarım veya dörtte bir kesitli daire.
Kayrak taşı. Çatı ve döşeme kaplaması olarak kullanılan ince plaklar haline gelebilen mikalı doğal taş. Çatıda kullanılanlarına arduvaz denir.
Akhuş ismi ilede bilinen ve Kayıngiller (Fagaceae) familyasından olan bir ağaç türünden üretilen kereste..
Bir açıklığı geçmek için kullanılan, eğrisel biçimli strüktürel öğe. Sivri kemer, basık kemer, beşik kemer, atmalı kemer, kaş kemer, dilimli kemer vb. çeşitleri vardır.
Taş duvar işlerinde, taşların birbirleriyle bağlanmasını sağlayan, yassı ve uzun demirden yapılmış bağlantı elemanı. Kenet demirleri taşta açılan deliklere yerleştirildikten sonra taşa gömülen kısımlarına kurşun akıtılarak bağlanır.
Vitrin ve pencereleri dış etkilerden koruyan ve güvenlik amacıyla kapatan ahşap ya da metal öge.
Küp veya küpe yakın biçimde, bütün yüzeyleri düzgün ve geometrik şekilde yontulmuş taş.
Kayıngiller (Fagaceae) familyasından olan ve ormanlarda yetişen küre şeklinde ve nişastaca zengin meyveleri olan bir ağaç türünden elde edilen kereste. Sert ağaç cinsinden olan kestane kerestesi genellikle taşıyıcı kiriş ve dikme olarak kullanılır. Birim ağırlığı 560 kg/m3 tür.
Horasan vb. harç yapımında dolgu ve bağlayıcı olarak kullanılan, keten, kendir vb. malzemeden üretilmiş, esnekliği az, bitkisel malzeme.
Taşları birbirine tutturma için kullanılan kırlangıç kuyruğu şeklindeki demir parça. Zıvana uçları alttaki ve üstteki taşa açılan oyuklara sokularak harç veya kurşun ile yerine tespit edilir.
Kemer, kubbe ve tonozların tepe noktalarına konan, üstüne gelen ağırlığı yanındaki taşlara aktaran taş.
Kızıl topraktan pişirilerek yapılan, yan yana getirilerek yapıların çatılarını örtmekte kullanılan, yağmur suyunu aşağı geçirmeden dışarı akıtacak bir biçim verilmiş yapı gereci.
Yan yana çapraz olarak dizilmiş tuğla sıralarından oluşmuş Osmanlı saçak örgüsü. 3, 5, 7 sıralı olarak anılır.
Kireç taşının çeşitli derecelerde (850-1450 °C) pişirilmesi sonucu elde edilen, suyla karıştırıldığında, tipine göre havada veya suda katılaşma özelliği gösteren, beyaz renkli, inorganik esaslı bir bağlayıcı madde türüdür.
Kimyasal bileşiminde asgari %90 kalsiyum karbonat (CaCO3) bulunan tortul kayaçlara kalker ya da kireçtaşı adı verilmektedir. Kirecin hammaddesidir. Duvar yapımında kullanılır.
Kiremidin çimento veya horasan harç ile bastırılarak yerleştirilmesi, dizilmesi.
Döşeme yada tavanı taşıyan ahşap, metal ya da betonarmeden yapılmış yatay öge.
Ahşap döşeme ya da tavan kirişlerinin eşit aralıklı olarak yan yana dizilmesiyle yapılmış taşıyıcı ızgara düzeni. Döşeme ve tavan kaplama tahtaları kirişler üzerine çakılır.
Osmanlı kalemişi sanatının 16. ve 17. yüzyılları içinde yapılmış olan ve bu devirin sanat üslubunu yansıtan kalemişi bezeme.
Alaturka kiremit. Yarım silindir şeklinde, uçlarından biri ötekinden biraz daha geniş olan kiremit.
Osmanlı mimari eserlerinde kullanılan genellikle 2,5 – 5 cm. arası kalınlıkta, kare, dikdörtgen veya altıgen biçimlerinde yapılan yassı tuğla. Yapının örtü sisteminde, taşıyıcı sisteminde, duvarlarda ve döşemede kullanılmaktadır.
Bastırmak.
1.Bir çıkmayı alttan destekleyen düz veya kıvrımlı, taş destek, eliböğründe. 2. Yalnızca bir yanındaki mesnet tarafından taşınan, diğer kısımları boşlukta olan yatay yapı öğesi.
Köprü, merdiven, balkon gibi düşme tehlikesi olan yerlerin kenarlarına dikilen alçak duvar veya parmaklık.
1. Klasik mimaride saçaklığın en üst bölümü. 2. Bir binanın yüzünde üst kenarı sınırlamak veya katları birbirinden ayırmak üzere yapılmış, boydan boya giden profilli çıkıntı.
Resim yada bezemede nesneyi belirgin bir şekilde gösteren çevre çizgisi. Tahrir.
Göknar. Çamgiller familyasına ait bir ağaç türüdür. Kolay işlenir, hafif ve yumuşaktır, çivileme ve vidalama özelliği iyidir, kolay yarılabilir, renk verilebilir, yapıştırma özelliği iyi olup lifleri düzgündür.
1. Bir yapıyı çevresiyle birlikte gösteren ayrıntısız ve şematik plan. 2. Bir nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak şekilde yapılmış çizim.
Yarım küre biçiminde mimari örtü öğesi.
Osmanlı hamamlarında içinde yıkanma suyu biriktirilen taş ya da mermerden tekne. Mermer lavabo.
Mavimsi gri renkte, yumuşak ve bükülebilen, 11,3 yoğunluğunda, 327,3°C de eriyen maden.
Mimari eserlerin kubbe, tonoz vb. üst örtülerinde kaplama amacıyla kullanılan, kurşun madeninden üretilen ortalama 2 mm. kalınlığında 1,60 m x 1,00 m ebatlarında levha.
Organik kalker türünde tortul taşıdır. Kalker, silis ve fosil (istiridye ve midye gibi) çökeltilerinden oluşmuştur. Açık bej, açık sarı ve gri tonlarda, ince taneli ve kumlu görünümde, fosilli, boşluklu ve kristalli bir taştır. Bakırköy Taşı, Silivri Taşı, Lümaşelli kalker ve Maktralı kalker olarak da adlandırılır. Özellikle ocaktan yeni çıktığında işlenmesi kolay olan zamanla sertleşen taşlardır.
Türbe, minare ve kule gibi yapılarda taş ya da ahşaptan yapılmış konik biçimli üst örtü.
Geometrik biçimli ahşap parçalarının birbirlerine geçme yöntemi ile bağlanması tekniği ve bu teknik kullanılarak oluşturulan eser. Kündekâri tekniği, kapı, pencere, dolap kapakları, minber ve vaaz kürsülerin yapımında kullanılmıştır.
bkz. Büz
Korkuluğun elle tutulan, uzunlamasına, yatay üst parçası.
Genel olarak, birçok cilalı boya maddesi için kullanılan bir deyim olmakla birlikte, Hindistan ve Çin’de bu iş için yetiştirilen bir ağaçtan elde edilen saf ağaç sakızının kurutulmuş tozu ile hazırlanan ve parlak bir tabaka teşkil eden bir tür vernik olup hava ile temasta sertleşir ve kararır.
Uzun, ensiz, yassı, dikdörtgen kesitli demir.
İç mekan duvarlarında çoğunlukla ahşaptan yapılan duvar kaplaması, eteklik.
Laminasyon işlerinde kullanılan sentetik tutkal.
Sentetik bir reçine emdirilmiş kağıt, kumaş, plastik veya ahşap levhalarını yüksek sıcaklıkta presleyerek dayanıklı levhalar elde etmek.
Kireç taşının farklı bir türü olup, açık krem ve beyaz renklere sahip ve homojen bir yapıdadır. Don ve ısı farklılıklarından etkilenmez. Akdeniz bölgesinde bolca çıkarılmaktadır. Birim ağırlığı 2400 – 2600 kg/m3’tür.
Birbirlerine köşeleri pahlanmış küp biçimli demir öğelerle bağlanmış yatay ve düşey yuvarlak kesitli demir ya da ahşap çubuklardan oluşan ve pencere sövelerine takılan parmaklık.
Taş işlerinde kalem, , keski, murç vb. uçlara vurmak için kullanılan, kare kesitli bir demirin çekiç gibi bir sapa takılmasıyla oluşturulmuş el aleti.
Konik.
1. Eğimli çatılarda birleşme noktası. Çatının en yüksek kesimidir. 2. Dini günlerde iki şerefe arasına asılan ışıklı yazı.
Çatı mahyası üzerine dizilen yarım daire ya da üçgen kesitli kiremit.
Tavan ve duvarlarda, alçı sıva üzerine oyularak yapılan süsleme sanatı. Mala gibi el aletleri ile yapıldığı için mala işi anlamında Malakâri denilmiştir. Osmanlılarda 15. ve 17. yüzyıllarda yaygın bir şekilde kullanılmıştır.
Taşları birbirine geçmeli olarak örülmüş kemer. Taş geçmeleri basit veya son derece karmaşık olabilir. Bazı kemerlerde hem yatay yönde (kemerin alnından gözükecek biçimde) hem düşey yönde (kemerin altından gözükecek biçimde) geçmeler olur. Geçmelerin daha iyi gözükmesi için iki değişik renkli taş kullanılır.
Yüzeyi oluklu ve şekilli olan, birbiri üzerine özel yuvaları aracılığı ile oturan levha biçiminde kiremit. Alafranga kiremit.
Taş, mermer ve ahşap malzemenin som bir kütle halinde kullanıldığı durum.
Sıvacıların, sıva yüzeylerinin düzgünlüğünü kontrol etmek ve pürüzlü taşkın kısımların giderilmesi için cetvel gibi kullandıkları uzun, düzgün tahta.
Yatay taşıyıcı bir öğenin (kiriş, döşeme, vb.) düşey bir taşıyıcı üzerine oturduğu nokta yada yer.
Kireç taşı ve dolomitik kalkerlerin belirli sıcaklık ve basınç altında başkalaşıma uğrayarak yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş kayaç türü.
Ahşap çatıda mahyadan oluklara kadar uzanıp örtüden gelen yükleri taşıyan ve aşıklara ileten, çoğu 3/10, 4/10, 5/10, 5/12 cm. kesitli ağaçlara verilen ad. Üzerine kaplama tahtaları çakılarak örtü malzemesi yerleştirilir.
Demir yüzeylere sürülen, çoğu demir oksit, çinko oksit, çinko kromat ile hazırlanan alkit esaslı pas önleyici astar.
Bırakılmış, terk edilmiş, kullanılmayan.
Kayıngiller (Fagaceae) familyasından bir tür olan meşe ağacından üretilen kereste. Birim ağırlığı ortalama 860 kg/m3 tür. Sert ağaç sınıfından olan meşe kereste, ahşap yapı karkaslarında, kapı, pencere, merdiven, döşeme kaplamasında ve parke yapımında kullanılmaktadır.
Camide kâbeyi işaret eden küçük girinti, niş.
Kabarmış durumdaki sıva tabakalarının sökülmeden sağlamlaştırılması amacıyla enjektör yardımı ile sıva arasına yapıştırıcı harç doldurularak sıvaların sağlamlaştırma işlemi.
Çok ince elekten geçirilerek hazırlanmış puzolan esaslı malzeme.
Altın varak yapıştırma işlerinde kullanılan özel bir yapıştırıcı. Piyasada 3 ve 12 saatlik biçimlerde hazır olarak satılmaktadır.
Camilerde, müezzinin çıkıp ezan okuduğu yüksek ve ince yapılı kule.
Minarede pabuç ile şerefe arasında kalan ve minarenin en uzun bölümünü oluşturan kısım.
Minare küpü. Minarenin zemine oturduğu prizmatik kâgir öğe.
Minarede petekle alem arasında kalan ve minarenin üstünü örten konik şekilli çatı.
Bir minarede kaide bölümünden gövdeye geçişi sağlayan konik bölüm.
Minarenin şerefe ile külah arasında yer alan bölümü.
Minarede gövdeyi çevreleyen yuvarlak kesitli silme biçiminde bilezik.
Minarenin ezan okunan balkonlu bölümü.
Cami içinde, mihrabın sağ yanında yer alan, merdivenle çıkılan ve üzerinde hutbe okunan yüksekçe bölüm.
Ocaktan çıktığı şekilde, işlenmeksizin kullanılan taş ile örülmüş duvar.
Bir şeyi meydana getiren parçaları birleştirip bütün haline getirme.
Sert taşları işlemek için kullanılan ucu dişli bir tür çekiç.
Taş işçiliğinde kullanılan sivri uçlu oyma kalemi.
Stalâktit.Yan yana ve üst üste yerleşen prizmatik öğelerin yukarıya ve dışa doğru derece derece taşarak, simetrik bir düzen içinde dizildiği üç boyutlu bir mimari bezeme ve strüktür öğesi. Mukarnaslar sütun başlıklarında, taç kapılarda, mihraplarda, tromp ve pandantif gibi geçiş öğelerinde, şerefelerde, kornişlerde ve nişlerde kullanılır.
Dayanma, karşı koyma; bir yapının taşıyıcı bir bölümünün, üzerine gelen yüklere direnme yeterliği, gücü.
Tek, ayrı, kendi başına olan.
Eğri.
Birbirlerine benzer karakterlere veya yapıya sahip parça veya birimlerden oluşan. Homojen.
Bir iş veya konu üzerine uzmanlaşmış kişi.
Bezenmiş, süslenmiş.
Bitkisel desenlerle yapılmış bezeme.
1. organik maddelerin ayrışmasından oluşan, tutuşur sıvıların birçoğuna verilen ortak ad. 2. Genel olarak boyacılıkta kullanılan, petrol türevlerinden bir mineral yağ türü.
Kendisinden geniş bir mekâna açılan veya duvar içine oyulmuş girinti yada hücre.
Standart.
Ocaktan çıkarılmış olup henüz işlenmemiş taş.
Bir sanatsal ürünün ilk yapıldığı özgün biçimi. Kopya olmayan, asıl.
Oyularak yapılmış süs. Oyma işlemi.
Proje çiziminde kullanılan küçültme oranı.
Dik açılı bir köşenin eğik biçimde kesilmesi ya da dairesel veya eğrisel bir kesite kavuşturulması sonucu oluşan kenar çizgisi.
Aynı düzeyde bitişen iki ahşap veya metal yüzeyin arasında oluşan çizgiyi gizleyen metal yada ahşaptan yapılmış çıta ya da çubuk.
Duvarın dışa doğru eğilmesini önlemek amacıyla, karşı yönde inşa edilen destekleme sistemi.
Bitkisel kökenli olan Penç motifi, herhangi bir çiçeğin kuşbakışı görüntüsünün üsluplaştırılarak çizilmiş seklidir. Tek yapraklı (yekberk), üç yapraklı (seberk), beş yapraklı (pençberk), altı yapraklı (seşberk) gibi çeşitleri vardır.
Maden, ahşap, taş veya sıvalı bir yüzeyin üzerine sert bir madde ya da alet sürterek onu düzleştirip parlatma, pürüzsüz hale getirme işi.
Bir tahtanın, tablanın yada işin yüzey düzgünlüğünün diş, çıkıntı, kalıp izi vb. sebeplerle bozulması hali.
Doğadaki kayaçların minerallerini, kimyasal bileşimlerini, yapı ve dokularını ve doğada bulunuş şekillerini ortaya koyarak, kayaçları tanımayı, sınıflamayı hedefleyen bilim dalı. Petrografi analizlerinde kayacın mineral içeriği ve dokusal yapısı ayrıntılı bir şekilde incelenir.
Demir ve karbon içeren ve karbonlu lamel grafit parçalarının bulunduğu döküm alaşımı.
İki parçayı bağlamak veya üst üste gelecek bir parçayı taşımak üzere bir deliğe sokulan silindir biçiminde ahşap veya madeni küçük parça. Küçük çubuk.
1. Sıva, dökme mozaik vb. işlerde kullanılan küçük taş, tuğla vb. kırıklarına verilen ad. Çok ince pirince irmik denir. 2. Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi.
Uzunluğu fazla olan yüzeylerin düzeltilmesinde kullanılan uzun rende, düzleme rendesi. İşlenecek ahşabın yüzünün düzlenmesinde kullanılan marangoz makinesi.
Ponza taşı. Lavların en üst tabakalarında oluşan, camsı, hafif bir taş. Sünger taşı, topuk taşı, nasır taşı ve köpük taşı gibi isimlerle de bilinir.
Taç kapı. Mimaride yapıya giriş çıkışı sağlayan anıtsal kapı.
1. Yer altındaki su yolu. 2. Ağaç ya da topraktan yapılmış su borusu, künk.
Harçlarda bağlayıcı madde hamurunun katılaşması, katılaşma.
Normal sıcaklıkta kireçle birleşerek su karşısında sertleşme yeteneği kazanan ve bu özelliğinden dolayı bağlayıcı olarak kullanılan bir çeşit volkanik toprak. Volkanik küllerin veya tüf taşlarının öğütülmüş halidir. Her volkanik kül ve tüfler puzolanik özelliğe sahip olmayabilir. Puzolan olarak kullanılabilecek tüfler TS 252 de belirtilen özelliklere sahip olmalıdır. TS 252 standardına göre tüfün bünyesindeki kimyasal elementler SiOı + Ah03 + Feı03 toplamı en az % 70; MgO en fazla % 5; S03 en çok % 3 olmalıdır. Bileşimleri uygun olan tüfün TS 25’de verilen karışımları hazırlanıp bir hafta nemli ortamda 55-60 °C’lik sıcaklıkta kürlendikten sonra 4 MPa’ dan daha yüksek basınç dayanımı vermelidir.
Konstrüksiyon yada sıva tutmayan yüzey üzerine gerilen sıva teli.
Sıvalı, boyalı yada cilalı yüzeylerin üzerini kazıyarak alttaki asıl malzemeyi ortaya çıkarma işlemi ve bu işlem için kullanılan saplı küçük üçgen biçimli metalik araç.
Merdiven basamağının düşey bölümü, basamak yüksekliği.
Bir yapının hali hazırdaki durumunun bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü çıkarma.
Laboratuarlarda kullanılan, organik ve inorganik maddelerden arındırılmış, damıtık (distile) su.
Avlulara döşenen düz yüzlü taş.
Taramalı elektron mikroskobu. Yüksek enerjili elektronlar ile numune yüzeyinin taranması prensibiyle çalışır. Cihaz; optik kolon, numune haznesi, görüntüleme sistemi ve enerji dağılım spektrometre (EDX) bağlantısı olmak üzere dört temel kısımdan oluşur.Taramalı elektron mikroskobu ile harç, sıva, taş, seramik, ahşap, kağıt, tekstil, cam, metal ve boya gibi birçok malzemenin analizi yapılır.
1. Yuvarlak kesitli uzun ahşap dikme 2. Döner merdivenlerde merkezde yer alan taşıyıcı dikme 3. Kapı yada dolap kanatlarında çerçeveyi oluşturan düşey ahşap öğelerin her biri.
Minare külahını taşıyan orta kısımdaki uzun dikme.
Bir duvar yüzeyi üzerinde hafif çıkıntılı olarak yer alan, şerit biçiminde profilli veya düz mimari bezeme öğesi.
Yekpare, dolu, kaplama yada taklit olmayan, masif.
Kırmızı veya yeşil renkte, damarlı ve çok sert bir çeşit mermer, porfir.
Sönmemiş kireçlerin kontrollü olarak söndürülmesi (su ilave edilmesi) sonucu üretilen kireç.
Pencere ve kapı gibi açıklıkları çevreleyen ahşap, taş ya da beton çerçeve.
bkz. Mukarnas
Kurşun madeninin okside edilmesi neticesinde elde edilen sarımtırak kırmızı veya turuncu renkte çok ağır bir toz boya. Örtme kuvveti çok iyi olup, ışığa pek dayanıklı değildir. Ham bezir yağı ile karıştırılarak boya haline getirilir. Demirin pasa karşı muhafazası için astar boya olarak kullanılır.
Kare, çokgen veya daire planlı, taştan yada mermerden yapılmış, yekpare düşey taşıyıcı öğe.
Küçük ve ince sütun. Mimari eserlerde genellikle mihrap yada taç kapı köşelerine yerleştirilir.
Yazı yada belirli bir biçimi oluşturmak için hazırlanmış kalıp.
Şablon kalıbın zemin üzerine çizilmesinden sonra çizilmiş motifin içinin boyanması ya da doğrudan kalıbın üzerine boya sürerek desenin zemine basılması.
Çekül. Bir ip ucuna takılmış madeni bir ağırlıktan oluşan ve inşaatta dikey doğrultuyu bulmaya yarayan araç.
1. Osmanlı yapılarında metal ya da mermerden yapılmış, kafes biçiminde, bezemeli korkuluk veya parmaklık levhası.
Altıgen biçimli döşeme tuğlası.
Dışlık pencerelerde kullanılan, daire formunda, üfleme veya savurma yöntemi ile üretilmiş şişedibine benzeyen cam.
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma.
Kalemişi ve tezhip sanatında motifin kenar çizgileri. İnce çizgi, kontur.
Uç kısmında tarak şeklinde dişleri olan murç benzeri taşçı aleti. Ağız genişlikleri ve diş aralıkları farklı şekilde yapılmış olanları vardır.
Taş yüzeyini ya da sıvayı tarakla düzeltip hafif pürüzlü hale getirmek.
Taş tomruklarının, gereken boyutlarda kesilmesinden sonra, çarpma ve murç benzeri aletler ile kabaca istenilen boyutlara indirilmiş taş.
Doğal taşların işlenmesi sırasında karşılaşılan sertlik. Taşın çizilmeye karşı dayanıklılık derecesi.
Kolay işlenebilmesi için demire verilmesi gereken yüksek ısı. Toprakta, kumaşta, kâğıtta bulunması gereken yeterli ısı ve nem.
Kırılmaya karşı direncini artırmak ve kırıldığında dağılmasını engellemek üzere ince tellerle donatılmış cam.
Döşemelere eğim vermek veya bir kattaki çeşitli hacimlerin düzeylerini ayarlamakta kullanılan ince beton, düzleme betonu.
Toz boyaların tutkallı su, yağ, reçine, kazein veya yumurta akıyla karıştırılmasıyla elde edilen bir boya türüne ve bu boya kullanılarak yapılmış resimlere verilen ad.
Kozalaklılardan ve kimi ağaçlardan doğal olarak akan yada ağacın çizilmesi yoluyla akıtılan, yağlı vernik yapımında, yağlıboya üretiminde ve inceltilmesinde kullanılan, ince, renksiz, kokulu reçine.
Süsleme, bezeme. Bir şeyi güzelleştirmek için yapılan süslü nakış veya resim.
Sıva veya şap yüzeyini düzlemek için kullanılan bir çeşit uzun mala.
1. Biçimi alttan içbükey olmak üzere taş ve tuğlayla örülmüş, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü. 2.Bir kemerin aralıksız olarak devam etmesiyle oluşan örtü. Beşik tonoz, çapraz tonoz, aynalı tonoz, yıldız tonoz, fırın tonozu, manastır tonozu, kaburgalı tonoz, gotik tonoz vb. gibi türleri vardır.
Renkli taş yada toprağın öğütülmesiyle elde edilen ve maden oksitleri içeren doğal boya.
Kalsiyum bikarbonatlı suların çökelmesiyle oluşan bir tür kayaç. Sarı ve kahverengi tonlarında, delikli ve damarlı bir görüntüye sahiptir.
Yumuşak, hafif dokulu ve seyrek dokunmuş kumaş.
Hamamlarda duvar içinde sıcak hava ve dumanın dolaşması için bırakılmış özel künk sistemi.
Kemerin ayağa oturduğu noktada yer alan ilk taş.
Minerallerin kristal yapı özelliklerine göre tanımlanmasında kullanılan analiz yöntemi.
Havalandırma, hava verme.
Arapça yaprak anlamındadır. Altın yada gümüş madeninin dövülerek inceltilmesi ile çok ince kalınlıkta bir yaprak haline getirilmiş hali.
Sürüldüğü yüzeyde koruyucu bir katman oluşturan ve parlaklık veren doğal veya kimyasal yolla üretilmiş malzeme.
İgnimbirit. Volkanik tüflerden oluşan, kolay işlenebilir, yumuşak taş.
Osmanlı ocaklarında dumanın öne gelmemesi için davlumbaz gibi üst kısımdan sarkan yarım silindirik biçimli parça.
Tekdüze
1. Tek parçadan ibaret, parçasız. 2. Bütün, som.
İnce oyuk yol veya çizgi.
1. Taş ve tuğlaları taşıyıcı olacak şekilde üst üste koyup bağlayıcı olacak şekilde yapılmış. 2. Tahta ve kütüklerle bindirme yoluyla çivi kullanılmadan örülmüş, masif.
Boya ve cila işlerinde yapılan ilk kat macun ve zımparadan sonra kalan pürüz ve kusurlar için çekilen macun.
Yontularak işlenebilen her türlü taş veya kayaç. Kaba yonu; çekiçle, kaba olarak işlenmiş taş.
Koyun yününün ısı, nem ve basınç altında, sabun, yağ, asit vb. malzemeler yardımıyla birbirlerine kenetlenmelerini sağlayarak oluşturulan dokuma.
ZENCEREK
Süslemede, zincirleme halkaların devamı şeklindeki geometrik hatların, hasır örgüsü gibi bir alttan bir üstten geçmesiyle oluşan şekillere geçme, zencerek adı verilir.
ZIVANA
Duvar veya kaplama taşlarını birbirine tutturmak için kullanılan 4-5 cm boyunda, 1 veya 2 cm. kesitinde demir parça. Zıvana uçları alttaki ve üstteki taşlara açılan oyuklara sokulur.
ZIMPARA KAĞIDI
Yüzeyleri aşındırıp düzeltmeye ve pürüzsüz hale getirmeye yarayan, üstüne zımpara tozu yapıştırılmış bez veya kağıt.
ZIMPARALAMAK
Tamamlanmış olan ahşap, sıva, metal vb. imalatlarda yüzey üzerindeki pürüzleri zımpara kağıdı ile gidererek düzeltmek.
Minare pabucu üzerinde Türk üçgeni biçiminde, Osmanlı rakamları ile (VΛ) 7 ve 8 rakamlarını anımsatan mimari bezeme.